Yunan mitolojisinde tanrı ve tanrıça isimleri

0
5847

ZEUS
Olympos dağının tek sahibidir. Gökyüzünün, şimşek ve gök gürültülerinin Tanrısıdır. Çoğu zaman elinde bir şimşek ile resmedilmiştir. Rhea, Zeus’u doğurur fakat Zeus’un Titanlar’a düşman olacağını önceden bilen titanların annesi Gaia zeus’u öldürme emrini 2.ci oğlu Kronos’a verir. Kronos Rhea’ya giderek olayı anlatır ve rheia, zeus’u titanlara vereceğine dair söz verir. Fakat zeus doğduktan sonra bu sözünden vazgeçer ve zeus’u bir kartala emanet eder. Kronos gelince de bebeğe benzeyen bir taş parçasını beze sarıp Kronosa uzatır. Kronos taşı farketmeden yutar ve geri gider, fakat Gaia olayı öğrenmiştir ve oğlu Kronos’u yok eder. Zeus ise bir mağarada büyür yeterli güce ulaşınca annesini ve kardeşleri Hades ve Poseidon’u esir eden gaia nın elinden kurtarır ve titanlara savaş açar. Titanların ruhlarını yakalayarak onları esir eder fakat en büyük titan olan Atlas, bu olayı duyunca hemen savaş bölgesine gider ve tam Gaia ve dört kardeşi esir olacakken onları kurtarır. Zeus’da Atlas’ın ruhunu yakalar va onu sonsuza dek dünyayı taşımaya mahkum eder. Kurtulan diğer titanlar yer altında daha güvenli bir yerde yaşamaya başlamışlardır ve anne titan Gaia Zeus’dan intikam almak için oğlu Prometheus’u Olympos dağındaki hayat ateşini çalmak için gönderir. Prometheus ateşi zeus dan çalmayı başarır. Gaia bu ateşle insanoğlunu yaratır ve zeus’a düşman etmek için uğraşır ama insanlar Zeus’un tanrı olduğuna inanır ve ona taparlar. Gaia’nın bu planı da boşa gitmiştir. Aradan uzun zaman geçer ve Zeus’un iki tane çocuğu olur; Ares ve Athena adlı bu iki yeni savaş tanrısı Olympos dağının üyesi olurlar. Athena titanlarla dost olur . Bunu öğrenen Ares, babası Zeus’a bildirir zeus da athena’ya bir daha yeryüzüne inmeme cezası verir ve athena artık ares’e düşman olmuştur. Ares’in dünyayı ele geçirmek için topladığı orduyu athena yok eder. Ares’de buna karşılık athena’nın şehri Atina’yı yıkmak için işe koyulur fakat ares Atina’ya giremez. Şehri yok etmenin yollarını düşünen ares, atina olan bir savaşı izler. Bu savaş barbarlarla Sparta’lıların savaşıdır. Yenilen Sparta ordusundan geriye tek bir kişi kalır, o da Sparta ordusunun komutanı kratos’dur. Kratos evinden ayrılırken karısına ve kızına ölmemek için söz verir. Barbar lideri ise Kratos’u köşeye sıkıştırır ve tam öldürecekken kratos düşmanını yok etmesi karşılında hayatını ares’e satar. Ares’in eline büyük bir fırsat geçmiştir. Kratos’u Atinayı yıkmak için kullanmak ister ve kratos un önerisini kabul eder ve tüm barbarları yok eder. Kratos’a Kaos bıçaklarını verir bu bıçaklar üç metrelik bir zincire bağlıdır. Bu zincirler kraos’un eline yapışır. Kratos artık bir tanrı gücüne kavuşmuştur. Ares kratos’dan kartos’un köyündeki herkesi öldürmesini ister ve kratos herkesi öldürür ve geriye bir tek kızı ve karısı kalır. Ares Kratos’un iredesini alır ve karısını ve kızını öldürür. Kratos artık Ares’ten nefret etmektedir.

HERA
Zeus’un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Babası Titanlardan Kronus, annesi Rheiadır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik Kraliçesi olarak anılır. Eski inanca göre doğum sırasında kadınların ve evliliklerin koruyucusudur. Mitolojide en güçlü, en cesur, ve en güzel tanrıça olarak nitelendirilir hatta güzelliği afroditi bile aşmaktadır. Simgeleri nar, zambak, inek ve en önemlisi tavus kuşudur. Çok kıskanç bir tanrıçadır, Zeus’la ilişkisi olduğunu bildiği Kallisto’u ayı, İo’yu bir ineğe çevirmiştir.
Zeus baştanrı ve Hera baştanrıça olarak bilinir.
Bazı kaynaklara göre de Hera, Zeus’la evlenmiş ve tüm koşullara karşın Zeus’la iyi geçinerek ve zorluklarla baş ederek dünyaya evliliğin kutsallığını göstermiştir.
Hera çok yönlü bir tanrıçadır. Baharla ilişkilendirilir. Aynı zamanda Zeus’u kutsal evliliğe ikna etmiştir. Bu yüzden çetin ceviz olarak da bassedilir. Ayrıca önemli bir bilgiye göre Heusha adında bir çocukları vardır. Zeus Herayı aldatınca (Hera çok kıskanç olduğu için) Zeus’u cezalandırır ve onu boğaya çevirir. Zeus Hera yı aldattığı için defalarca cezalandırılır hera tarafından. Ama Zeus’u etkilemediği aşikardır.

ATHENA
Mitolojide akıl, sanat, strateji, barış ve savaşın tanrıçası. Roma mitolojisinde Minerva diye anılır. Babası Tanrıların başı Zeus, annesi ise Zeus’un ilk karısı olan Hikmet Tanrıçası Metis’ tir. Sembolleri, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı, zeytin dalı barışı, baykuş da bilgeliği temsil eder. Athena, Atina kentinin baş tanrıçası ve koruyucusudur, kent ismini de ondan almıştır. Athena ve sembolize ettiği karekterler birçok kültürde benzer formlarda bulunur. Athena ayrıca Troya savaşında Akhaların yardımına koşup tahta atın yapılmasına yardım etmiştir. Athena özel bir kalkan taşır. Bu kalkan Aegis olarak isimlendirilmiştir. Kalkanın üzerinde, değişik süslemelerle birlikte medusa’nın başının resmi bulunur. Bu kalkanın önünde en güçlü ordular bile bozguna uğrar.
Temel özellikleri kentle ilgili olan Athena birçok bakımdan Kır Tanrıçası Artemis’in karşıtıdır. Athena’nın Yunan uygarlığı öncesinden gelen bir tanrıça olduğu ve daha sonra Yunanlılarca benimsendiği sanılır. Ama Yunan ekonomisi, Minos uygarlığından farklı olarak önemli ölçüde askerî temele dayandığı için, Athena başlangıçtaki evcil işlevlerini korumakla birlikte giderek bir Savaş Tanrıçası’na dönüşmüştür.

APOLLON
Mitolojide müziğin, sanatların ve şiirin tanrısıdır. Ayrıca kehanet yapan, bilici tanrıdır. Zeus ve Leto’nun oğlu, Artemis’in ikiz kardeşidir.
Altın bir lir çalar. Gümüş yayıyla oku en uzağa o atabilir; okların tanrısıdır. Tıbbı insanlara o öğretmiştir; hekimliğin tanrısıdır. Asla yalan söylemez; ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Kutsal ağacı defne, hayvanları yunus, atmaca, kuğu ve kargadır. Lakapları “okçu”, “Likya’lı” ve Latince’de yırtıcı kuşlara ilişkin olarak kullanılan, “yırtıcı” anlamına gelen “Vulturus”dur. Olymposluları altın liriyle eğlendiren, çok uzaklara ok atabilen, hastaları iyileştiren, iyileştirme sanatını hastalara ilk öğreten gümüş yayın efendisi okçu Tanrı olarak Yunan şiirlerine geçmiştir. Aynı güneş ışınları gibi Apollon’un okları da hem hasta edici hem de iyileştiricidir. Bu yüzden güneşle de özdeşleştirilmiştir.
Kutsal ağacının defne olmasının nedeni, nehir perisinin kızı Daphne’dir. Apollon Daphne adlı nympheye hayrandır. Fakat Daphne, bakire kalmaya yemin etmiştir. Peşine düşen Apollon’dan kaçabilmek için Artemis’ten kendisini saklamasını ister ve orada bir defne ağacına dönüştürülür.
Orfe öğretisinde sezgi, ilham ve vicdanın sembolü olan Apollon’dan Yunan mitolojisinde sık sık “Lykya’lı olarak söz edilir. (Likyalı sıfatının kökeni Luvi dilinde ışık anlamına gelen, kurt anlamındaki “lyk” sözcüğüdür ki, sözcük Latincede lux biçimine dönüşmüştür. Apollon adının aslı, bir iddiaya göre, Etrüsk dilinde bir ilahı belirtmek üzere kullanılan Aplu, Apulu, ya da Aplum adıdır.)
Yunan mitolojisinde Apollon’un yaptığı sayısız işlerden bazıları şunlardır:
Apollon, adını Pythia adlı kahinelere verecek olan Python ejderini bir mağarada ya da yeraltı yarığında öldürür ve öldürdüğü yerde Trakyalı Orfe Delf inisiyasyonunu başlatır.
Zagreus’un kemiklerini Apollon Delf’e gömer: Zeus’un buyruğu üzerine musaların (müzler) yardımıyla Zagreus’un parçalarını bir araya getirir. dünya’nın merkezi yakınına gömer.
Hermes’e sihirli bir altın asa verir. Hermes ateş çıkartabildiği bu asa sayesinde habercilerin efendisi olur.
Üç uçlu yabayla yaptığı bir hareketle yunusu göğe bir takımyıldız olarak yerleştirir

ARTEMİS
Roma’daki adı Diana, Zeus ile Leto’nun kızı. Phoebe olarak da bilinir. Apollon’un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa tanrıçası.Ares’in dostudur. Kardeşinden bir gün önce doğup Apollon’un doğumu sırasında annesine yardım etmiştir. Annesinin çektiği acıyı gören Artemis evlenmemeye ve bakire kalmaya yemin etmiştir.Fakat rivayete göre Nenflerden oluşan hizmetçileriyle ormanda avlandığı bir gün karşısına çıkan Orion’a aşık olmuştur ve onunla evlenmek istemiştir. Kardeşini kıskanan Apollon, bir gün Orion denizde yüzerken kıyıdan uzaklaşıp, kafasının bir nokta gibi göründüğü anda Artemis’i çağırıp o noktaya kadar ok atıp atamayacağını sormuş, Artemis oku fırlatmış ve bilmeden sevdiği adamı öldürmüştür. Bu olaydan sonra ışığını kaybeden Artemis babası Zeus’tan Orion’u bir takımyıldızı olarak gökyüzüne çıkarmasını istemiş, Zeus da kızının bu isteğini yerine getirmiştir. Artemis yunan ev ve orman tanrıçasıdır

HERKES
Zeus ve Maia’nın oğludur. Zeus’un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır. Tanrıların en hızlısıdır. Bir de büyülü değnek taşır. Üstün nitelikleri olan Hermes, efsaneye göre daha bir günlükken ayağa kalkar, beşiğinden çıkar, kaplumbağa kabuğundan yaptığı bir liri çalıp ondan çıkan seslerle eğlenir. Bir gün kırlarda dolaşırken tanrı Apollon’un koruması altındaki inekleri çalar. Apollon olayı öğrenince çok kızar; cezalandırılması için Hermes’i kolundan tutup Zeus’a götürür. Ne var ki, Hermes’in lirinden çıkan sesler Zeus’u da ve Apollon’u da büyüler. Zeus, cezalandırcağı yerde Hermes’e kanatlı bir başlıkla bir çift ayakkabı vererek onu tanrıların habercisi yapar. Haberci Hermes ölülerin ruhlarını yeraltına götürür; çobanlarla, yolunu şaşıran yolculara kılavuzluk eder. Yaşlı Kral Priamos’u, Hektor’un ölüsünü almak için Aşil’in barınağına götüren de odur. Hermes’in İo efsanesinde de önemli bir görev üstlendiği görülür. Zeus’un karısı Hera, İo adlı bir rahibeyi kıskandığı için onu ineğe dönüştürür, başına da bekçi olarak 100 gözlü canavar Argos’u diker. Argos uyurken en fazla iki gözünü yumduğundan ona yanaşmak çok tehlikelidir. İo’nun kurtarılması için Zeus, Hermes’i görevlendirir. Hermes canavarın yanına oturarak eline lirini alıp tatlı tatlı çalmaya başlar. Bu hoş müzikle Argos’un gözlerinin tümü ağır ağır kapanır, giderek derin bir uykuya dalar. Hermes de uyuyan canavarın kafasını keser.
Çevik haberci Hermes tüm atletlerin koruyucusu olduğu gibi akıllı ve kurnaz olduğu için hırsızların, kumarbazların ve tüccarların da koruyucusudur. Liri, kavalı, notaları, astronomiyi, ölçü birimlerini ve sporu icat etmiştir.
Mitolojistlerce eril öğenin temsilcisi olarak kabul edilir. Çocukları, Pan, Eros, Hermaphroditus, Priapus, Tyche, Abderus ve Autolycus’dur

HEPHAISTOS
Zeus ve Hera’nın oğlu ve Aphrodite ve Kharis’in eşidir. Ateş ve volkanların tanrısı idi. Tanrılar ve kahramanlar için demircilik, zanaat ile uğraşarak silah ve zırh üretirdi. Latince Vulcan da denir.
Hephaistos, zanaatkarlar tarafından Athena ile birlikte mesleklerin piri ve koruyucusu olarak kabul edilen bir ateş tanrısıdır. Tarımı, uygarlığı ve şehir hayatını korur. Anadolu kökenli tanrılardan biri olan Hephaistos, özellikle sönmüş bir yanardağ olarak saygı görmüş, sonraları yanardağların içinde çalıştığına inanılmaya başlamıştır.
Zeus’la Hera’nın oğlu olarak bilinmesine rağmen, Zeus’un Athena’yı başından doğurmasına karşılık Hera’nın da Hephaistos’u tek başına doğurduğu da söylenmektedir.
Hephaistos, tanrılar arasında en çirkinidir. İki ayağı da topaldır. Homeros’un İlyadası’nda bunun sebebi iki şekilde açıklanır. Birinciye göre babası Zeus, Hera ile kavga ederken Hephaistos annesinin tarafını tutmuş, buna kızan Zeus oğlunu Lemnos adasına fırlatmış ve Hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır. İkinci efsaneye göre Hephaistos sakat doğmuş, bu durumdan utanan annesi onu Olympos’tan aşağı fırlatmış ve Hephaistos’u nereidler büyütmüştür. Hephaistos’la Hera hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdir.
Tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen, hem onlar hem de insanlar arasında en sevilen tanrıdır. Olympos’taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır.Tanrılar ve kahramanlar için en güzel silahları yapmıştır. Zeus’un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın Pandora onun eseridir.Hephaistos, İlyada’da Kharis (Zerafet, neşe ve sevinci temsil eden tanrıçalardan biri) ile evlidir, Odysseia’da ise Aphrodite ile evlidir.

HESTIA
Rhea ile Kronos’un kızı olan Hestia, Zeus’un en büyük kız kardeşidir. Olemp’deki tanrıların en kibarı olarak bilinen Hestia, ocak (ateşi) tanrıçasıdır, bu yüzden de günlük ev hayatında önemli bir yere sahiptir. Hiçbir mitolojik anlatımda yer almadığı gibi, Antik Yunan’da ona adanan tapınakları da olmamıştır. Ama, Olemp’de yanan kutsal ateş ve dünyadaki yanan her ocak onun kutsal mekanı sayılır.
Hestia aynı zamanda “metropolis”i simgelerdi. Bu nedendir ki kolonilerde kurulan yeni şehirlere Metropolisde yanan ateşten getirilir, böylece metropolisin bir parçası koloni şehirlerinde yanmaya devam eder.
Roma mitolojisinde Hestia’ya Vesta denirdi, forumda ona adanmış bir tapınak bulunurdu.

ARES
Mitolojide Zeus ve Hera’nın oğludur. Savaş tanrısıdır. Roma mitolojisinde adı Mars’tır. Akbaba ve köpek kutsal hayvanlarıdır.
Yardımcıları: Deimos , Phobos (Korku Tanrısı), Enyalios (Dövüş Tanrısı), Eros (Aşk Tanrısi) ve Harmonia (Birlik Beraberlik Tanrısı)
Ares,athenanın aksine savaşları akıl ve mantık yoluyla değil,kaba kuvvet ve güçlü askerlerle kazanılabileceğini savunur. Homeros’a göre, son derece katı yürekli, kinci bir Tanrıdır. Arkadaşları olan Deimos ‘korku’, Enyo ‘Felaket’; Phobos ‘Dehşet’; Eris ‘Kavga’ ve ölüm Tanrıları Kerler ile Ares’in yanından hiç ayrılmazdı. Yunanlılar Ares’i pek sevmezler ve bu nedenle onun tapınağına rastlamak imkansızdır. Romalılara göre ise Mars üstün, soylu bir görünüşü olan hiç yenilmeyen bir Tanrıydı. Kuşlardan akbaba, hayvanlardan köpek Ares’e aittir.Ares mitolojide tanındığı gibi savaş tanrısıdır asla yenilgi ve af bilmeyen bu tanrı Yunan mitolijisine göre eski adı Syhmrna olan İzmir’de yaşayan halk tarafından fazla sevilmemiştir. Çünkü geldiği her yere ölüm ve zulüm getirmektedir. Herşeye rağmen GÜÇ ve Hakimiyeti simgeler…

APHRODITE
Aşk ve güzellik tanrıçası olan Aphrodite’nin üzerine iki efsane vardır. Hesiodos Theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu sölerken, Homeros tanrıçanın Zeus ile Okenos kızı Dione’den doğduğunu söyler.
Aphrodite altın sıfatıyla çoğu yerde karşımıza çıkar. Tanrıça için çoğunlukla kulanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. Sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu Eros ile görünmektedir. Ancak Eros Hesiodos’a göre oğlu değildir ve Aphrodite’nin alayına daha sonra katılmıştır. Bunun yanı sıra tanrıçanın alayında güzelliği, zerafeti ve bereketi simgeleyen Kharitler, Horalar ve Hymenaios yer almaktadır.
Birçok efsanede yer alan Aphrodite’nin kocası Hephaistos’tur ve tanrıça kocasını Ares ile aldatır. Ayrıca Hermes ile birlikteliğinden Hermaphroditos doğar. Bunun yanı sıra Adonis ve Ankhises ile ilişkileri vardır. Ayrıca İda Dağı’ndaki üç güzeller efsanesinde çoban Paris tarafından seçilen tanrıçadır.Roma Döneminde kullanılan adı ise Venüs’tür.

DEMETER
Yunan mitolojisinde tarım ve bereket tanrıçası. Homesros’un destanlarında, “güzel saçlı kraliçe” ya da “güzel örgülü Demeter” diye geçer. Insanlara toprağı ekip biçmesini öğreten bu tanrıçadır. Ekinleri, özellikle de buğdayı simgeler.
Hesiodos’a göre Kronos’la Rheia’nın kızı, ikinci tanrı kuşagındandır. Tanrılar tanrısı Zeus’un dördüncü evliliğini onunla yaptığı söylenir. Bu evlilikten de yeryüzü ecesi Persephone doğmuştur.
Demeter, heykellerinde baygın bakışlı, sarı saçları omzuna dökülen, güzel bir kadın olarak gösterilirdi. Sağ elinde bir buğday başağı, sol elinde de yanan bir meşale tutardı. Roma mitolojisinde ona Ceres denilirdi.
Efsaneye göre, bir gün Persephone arkadasları ile tarlada çiçek toplarken çayır birden ikiye yarilir ve yeraltı tanrısı Hades, yeryüzüne çıkar. Aşık olduğu Persephone’u yeraltına kaçırır ve ona orada nar yedirir. Inanışa göre ölüler ülkesinde bir şey yiyen bir daha oradan çıkamaz. Demeter kızını aramak için yollara düşer ancak onu hicbiryerde bulamaz. Üzüntüsü öyle büyük olur ki hayata küser. Sonunda her şeyi gö­ren ve bilen güneş tanrısı Helios ona kızının yer altına kaçırıldığını söyler. Bunun üzerine Deme­ter Olympos’tan kaçar, yüreği sızlayarak ıs­sız bir yere çekilir. Onun küsmesiyle topra­ğın bereketi kalmaz, insanlar kıtlık tehlike­sine uğrarlar. Zeus onu barıştırma­ya çalışır, Hades’ten kızı geri vermesine.. Ancak Tanrı kadın yalvarmalara kulak vermez. Bütün yalvarmalarının boşa gittiğini gören Zeus, en sonunda Persephone’nin yılın üç­te ikisini yani çiçek açma ve meyve zamanı­nı, anası Demeter’in, geri kalan üçte birini, yani kışı da kocası Hades’in yanında geçir­mesini kararlaştırır. Böylelikle toprağa ye­niden bereket gelir. Persephone her yeryüzüne çıktığında, Demeter, yeryüzüne baharı getirir.

POSEIDON
Mitolojide denizler, depremler ve atlar tanrısı. Kronos ile Rheia’nın oğlu. Zeus ile Hades’in kardeşi. Roma mitolojisi`nde Neptün olarak bilinir. En önemli silahı üç dişli bir yabadır ve bu yabayı yere vurduğunda depremler meydana gelir. Posedon hırs ve gücü temsil eder. Posedon’un hırsı Atlantis’in yok olmasına sebep olmuştur. Bunun nedeni ise dünyanın en mükemmel şehrini inşa etme arzusudur.
Poseidon Dor’ların göçlerinden önce Peloponnesos ile Boiotia’da saygı görürdü. Üç dişli yabası ile denizleri allak bullak eder, karaları sarsar, depremler yollardı. Bunun için Poseidon’a Enosikhthon ile Gaeiokhos (yerin altında yürüyen) de denir. Ayrıca atların da tanrısıydı; En eski efsanelerde sık sık at şeklinde tasvir edilir. Pegasus, Poseidon ile zorla sahip olduğu Medusa’nın çocuğudur. Poseidon Şerefine tertiplenen araba yarışları içinde, Korinthos’ta yapılan İsthmia yarışarı en meşhurlarıdır. Atina’da ki Erekhteion’da, Posedon’la Athena arasında ki yarışın izleri görülür; Posedon, üç dişli asasını vurunca kaya da koca bir yarık açılmıştır.Zevsin kızı olan Athenaya Atinada yenilmiştir.

Önceki İçerikCenaze namazı nasıl kılınır videolu anlatım
Sonraki İçerikCoupe Nedir? Coupe Neye Denir?
Günün 12 Saatini kesinlikle Bilgisayarları ve Telefonu ile geçiren ve Film ve Müzik dinlemekten hiç bıkmayan arada sırada fotoğraf çeken sıradan biri diyebiliriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz