Kobi Nedir?
Bir ekonominin sürekli halde çalışır olmasını; büyük şirketlerin yatırımları ve küçük esnafların üretimleri sağlar. Az yatırımlı ve katma değerin yüksek olmasını sağlayan esnafların ekonomideki yeri de oldukça büyüktür. KOBİ dediğimiz kısaltma ise aslında küçük ve orta sınıf işletmeler anlamına gelmektedir. Ve bu işletmeler her zaman olacağı gibi bugün de ekonominin can damarı gibi zincirin bir halkasını oluşturmaktadır. KOBİ kavramı liberatürde, 250 kişiden az olacak şekilde istihdam sağlanan küçük, mikro ya da orta büyüklüğe sahip işletmelerde, yıllık mali bilanço ya da net satış hasılatının herhangi birinin 40 milyon Türk lirasını aşmayacak şekildeki girişimler olarak belirlenmiştir. KOBİ kavramı kendi içerisinde de 3’e ayrılmaktadır. Bunlar mikro ölçekli, küçük ölçekli ve büyük ölçekli olarak belirlenmiştir. Sırası ile;
- Mikro Ölçekli: Çalışan sayısının 10’dan az olması ve yıllık mali bilanço ya da yıllık net satış hasılatı toplamının 1 Milyon TL ya da daha az olması
- Küçük Ölçekli: Çalışan sayısının 50’den az olması ve yıllık mali bilanço ya da yıllık satış hasılatı toplamının 8 Milyon TL ya da daha az olması
- Orta Ölçekli: Çalışan sayısının 250’den az olması ve yıllık mali bilanço ya da yıllık net satış hasılatı toplamının 40 Milyon TL ya da daha az olması
Yukarıda bahsedilen durumlar içerisinde yer alan işletmeler KOBİ kapsamında yer almaktadır. KOBİ’lerin ekonomi üzerindeki etkisi büyük olduğu gibi herhangi bir kriz durumunda alacakları hasar boyutu da bir o kadar ağır olmaktadır. Ve ekonominin bel kemiği diye bahsedeceğimiz KOBİ statüsünde olan işletmelerin katma değerlerinin yüksek olması ekonominin gelişmesinde ve yayılmasında da oldukça büyük önem arz eder. Bu bakımdan her zaman KOBİ’lere olan desteğin artması ve buna olan teşviklerin de artması gerekmektedir.
KOBİ’lerin Özellikleri Nelerdir?
- Az yatırım ile çeşitliliğin artması ve daha çok üretim elde edilebilmesi.
- Yatırım maliyetlerinin düşük olması sayesinde istihdam alanının da genişlemesi.
- Bölgeler arasındaki kalkınmanın dengeli kalmasını sağlaması.
- Her zaman büyük işletmelerin en büyük destekçileri arasında yer almaları.
- İstihdam alanları sayesinde gelir dağılımındaki eşitsizliği olabildiğince minimuma indirmesi.
