Tarım ve Köy işleri Bakanlığı, kanserojen olabileceği şüphesi üzerine, AB ile paralel olarak, biberon gibi bebek beslenmesinde kullanılan polikarbonat malzemelerin üretiminde Bisfenol A’nın (BPA) kullanımını yasakladı. Bir ay içerisinde gerekli düzenlemeleri yapmayan işyerleri ve satış yerlerinin faaliyetine izin verilmeyecek. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı’nın Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddeleri ile Temasta Bulunan Plastik Madde ve Malzemeler Tebliği’nde yaptığı değişiklik, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Tebliğ uyarınca, referans numarası “13480” olan”2,2-Bis(4-hidroksifenil)propan”, Türk Gıda Kodeksi (TGK)-Bebek Formülleri veTGK-Devam Formülleri Tebliğleri’nde bebek olarak tanımlanan tüketici grubu için kullanılan, polikarbonat madde ve malzemelerin üretiminde kullanılamayacak. Tebliğdeki geçici madde uyarınca, halen faaliyet gösteren ve bu tebliğ kapsamındaki ürünleri üreten, ithal eden ve satan iş yerleri, 1 ay içinde tebliğhükümlerine uyacak. Bu süre içerisinde gerekli düzenlemeleri yapmayan iş yerleri ve satış yerlerinin faaliyetine izin verilmeyecek. Bu iş yerleri hakkında 5996sayılı “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” hükümlerinegöre işlem yapılacak.
BPA, damacana, bazı fırın kapları, biberon gibi sertleştirilmiş polikarbonat (PC) maddelerde kullanılıyor. BPA’nın “endokrin bozucu” etkisi dolayısıyla kansere neden olabileceği yönündeki iddialar üzerine, AB bir süreönce biberonlarda BPA kullanımını yasaklamıştı.
BPA’nın endokrin bozucu etkisi nedeniyle kansere neden olabileceği yönünde, halen bilimsel olarak kesin bir tespit yapılmadığı, ancak AB’de EFSA’nın bu şüpheler üzerine biberonlarda kullanım yasağı getirdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın da bu yasak kararına uyduğu belirtildi.
AB’nin Sağlık ve Tüketici Politikası Komiseri John Dalli, geçen yıl yaptığı açıklamada, BPA’nın kullanılmaması kararının AB hükümetlerinin çoğunluğu tarafından desteklendiğini belirterek, yapılan yeni araştırmaların, kesin olmayan bazı alanlarda BPA’nın gelişme, bağışıklık ve tümör büyümesinde etkili olduğunugösterdiğini söylemişti. AB, bu yıl esleme biberonlarında polikarbon üretimini,ithal ve satışını yasaklama kararı öngörüyordu.
Dünyada ilk kez Türkiye’de yapılan ve geçen yıl Eylül’de sonuçlandırılanaraştırmaya göre, polikarbonat (PC) damacanalarda bulunan BPA, damacana 35 derecede 60 gün bekletilse bile, uluslararası düzeyde belirlenen sağlıklimitlerinin 200’de biri kadar suya geçiyor. Saptanan migrasyon (göç-suya geçiş) düzeyi ile bir insanın PC damacanalardan sağlığı tehdit eder düzeyde BPA alabilmesi için, günde 60 damacana, bir bebeğin de 6 damacana su içmesi gerektiği belirtildi.
Kaynak: CNN TÜRK
Pet ve damacana şişelerin kansere yol açtığı iddiası korkuttu. Her gün kullandığımız evlerde çocuklara içirdiğimiz pet ve damacana sular gerçekten kanser yapıyor mu? Bu konuda ispatlanmış bir çalışmanın olmadığını belirten Prof. Dr. Tülin Tiraje Celkan, “Naylon maddelerin kansorejen etkisinin olduğunu” da ekliyor. Celkan, sıcakta kalan pet şişelerden su içmemek gerektiğini de vurguluyor.
Pet şişelerin kansere yol açtığı iddiası şu ana kadar sadece iddiada kaldı ancak bu tıp dünyasının ikiye bölmeye yetti. Kanser hakkında çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, BPA adı verilen kanserojen maddenin bardak, şişe, saklama kabı gibi yiyecek ve içeceklerin muhafazasında kullanılan sert plastik kaplarda da bulunduğunu söyledi. Küçükusta, “Bunlar içinde en önemlisi de BPA ihtiva eden biberonlardır” dedi.
BPA’ nın insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğunu gösteren yüzlerce araştırma olduğunu belirten Küçükusta, ‘BPA’ nın öğrenme ve davranış üzerine de olumsuz etkileri olduğu, saldırganlığı artırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği de bilindiğini’ ifade etti. BPA’nın obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer hasarı ile de ilişkilendirildiğini hatırlatan Küçükusta, “Kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığı da ileri sürülmektedir. En önemlisi de genler üzerine olan etkileri ve olumsuzluklarının sonraki nesilde daha belirgin ortaya çıkması ihtimalidir” ifadelerini kullandı.
Yalçın: “Pet şişe kansere yol açmaz”
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şuayib Yalçın ise pet şişedeki suyun kansere neden olduğuna dair kanıtlanmış bir verinin olmadığını söyledi. Pet şişeden önce sigara, ve alkolden uzak durulması gerektiğini ifade eden Yalçın, “Pet şişenin kanser yapan bir etkisi olsaydı pet şişe kullanan ülkelerde mide, yemek borusu ve mesane kanseri oranlarının artmış olması gerekirdi. Pet şişenin kansere neden olduğunu söylemek doğru değil. Pet şişeler uygun şekilde üretilmeli ve üretim süreçleri denetlenmeli. Tekrar tekrar kullanmaktan da kaçınılmalı” dedi.
Topuz: “60 kez kullanılması gereken damacanalar bin kez kullanılıyor”
Kanser hakkında çalışmalarıyla bilinen Prof. Dr. Erkan Topuz ise meslektaşıyla aynı fikirde değil. Güneşte duran pet şişelerin kanser riskini arttırdığını söyleyen Topuz, “Eve damacanayla alınan su hemen cam boşaltılmalı. Günlerce bekletmek doğru değil. Pet şişeler kesinlikle güneşte durmamalı. Aksi taktirde plastikteki maddeler suya geçiyor. Ekonomik nedenlerle bunlar plastikten yapılıyor, ama en sağlıklısı cam” ifadelerini kullandı.
60 kez kullanılması gereken damacaların neredeyse bin kez kullanıldığını belirten Topuz, Yerel yönetimlerin bunu denetlemesi gerektiğinden bahsetti. – Kaynak:Milli Gazete
http://www.aia-istanbul.org/tr/content.asp?PID={C162D96F-4A8B-4544-B30E-922FB10EEEB5}
anlaşılır, damacana, kanser, nasıl, Pet, pet şişe, Pet şişeler, şişe, yayan