Dünyanın En Derin Noktası: Mariana Çukuru
Herkes tarafından artık bilinen ve ezberlenen Marina Çukuru, Dünyanın en derin noktası olarak tarihe geçmiştir. Hata payı olarak 40 metre değişebilecek olan bu çukur tam tamına 10.994 metredir. Muazzam bir derinliğe ev sahipliği yapan Marina Çukuru pek çok bilim insanının ilgi odağı olmasıyla birlikte başlıca gizemler az buz çözülmeye başlanmıştır. 11 Km’lik derinliğe sahip Marina Çukuru, Büyük Okyanus’un Batısındaki Marina Adalarında bulunmaktadır. Takriben Endonezya ve Japonya’nın merkezine denk gelen Marina Adaları’nın en büyüğü olan Guam Adası’nın güney batısında yer almaktadır. Bilindiği üzere Japonya ve Endonezya bölgelerinde oldukça çok deprem olmakla beraber bu depremler hafife alınacak büyüklüklerde olmamaktadır. Marina Çukurunun da araştırmalara göre tektonik hareketler sonucu oluştuğu söylenmektedir. Hatta bu oluşan depremlerin derinliklerinin levhaların büyüklüklerine göre 700metreyi bulabildiği düşünülmektedir.
Marina Çukuruna ilk olarak 23 Ocak 1960 yılında ‘’Trieste’’ adındaki batiskaf, 10.916 metreye kadar inebilmeyi başarmış ve o tarihte içerisinde bulunan ABD donanması’ndan Teğmen Donald Walsh ile İsviçreli bilim insanı Jacques Piccard Çukura inebilen ilk insanlar olarak tarihe isimlerini yazdırabilmişlerdir. 25 Mart 2012 tarihinde ise Dikey Torpil olarak adlandırılan özel denizaltısı ile yönetmen James Cameron bu çukura tek başına inmeyi başarabilmiştir. Bu yolculukta 156 dakika içerisinde tabana inmeyi başarabilmiş ve 3 saatlik bir çalışma yürütmüştür.
Okyanus sularında denizaltı ile suyun derinliklerine inmek için olabildiğince özel yapım denizaltılara ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü 10 metrelik bir inişte yaklaşık olarak 1 kg’lık bir basınç size etki edecektir. Cameron 2012’de indiği denizaltısı 7.250 tonun üzerinde bir basınca dayanıklı olarak Avustralyalı mühendislerce üretilmiştir. Ve yapılan araştırmalara göre Marina Çukurunun en dibindeki basınç yeryüzüne göre 1100 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Buna göre bahsedilen derinlikteki su yoğunluğu %5 kadar daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu da 1 kg kütleye sahip bir metalin çukur tabanına inme süresinin ortalama 1 saat olacağı ortaya çıkmaktadır ki suyun yoğunluğu ve metalin öz kütlesi su süreyi değiştirebilir.
Bu çukur içerisindeki deniz yaşamı tabanda bulunan volkanik hareketlenmelerin ve 300 dereceye ulaşan püskürtmelerin etkisi olduğu söylenmektedir. Bu bakımdan bu kadar derinde yaşayabilen balık türlerinin de yüzlerce yıl hayatta kalabilmeleri ve hatta tarih öncesinden bile bu yana hayatta kalabilecekleri düşünülmektedir.
Bilimsel araştırmalar için oldukça ilgi çekici olduğu düşünülen marina çukurunda yaşayan balıkların araştırmaları halen sürerken, aşırı basınç altında ve soğuk ortamda yaşayabilen ilginç balık, yengeç türleri ve mikroorganizmalar keşfedilmiştir. Son olarak su yaşamının bambaşka bir boyut olduğunu fark edebileceğimiz bir bilgi olarak; deniz seviyesindeki basıncın 1100 kat daha fazlasına sahip olan çukurdaki bakteri sayısının 5-6 km derinliğinde yaşayan bakteri sayısına göre neredeyse 10 katı olduğu gözlemlenebilmiştir. Bilim insanlarının yakından takip ettiği bu çukur bilim dünyasında bir çığır açabilecek mi hep birlikte göreceğiz.