San Francisco Körfezi’nde sahile 2,4 km uzaklıkta 9 hektar alana yayılmış olan Alcatraz Adası, ABD’nin en ünlü hapishanelerinden biri olma özelliğini taşıdı.
Önceleri İspanyol’ların yönetiminde olan ada, “La Isla de los Alcatraces” (Pelikanlar Adası) adını taşımaktaydı. 1848 yılında ABD yönetimine geçen ada, bir süre San Francisco’nun savunması için askeri amaçlarla kullanıldı. 1868 yılında yapılan, yerli isyancıların önderlerinin tutulduğu hapishane, Alcatraz adasının gelecekteki rolünü de belirleyecekti. Ek binalarla giderek büyüyen cezaevi,1 Ocak 1934 tarihinde federal hapishaneye dönüştürüldü. Disiplinin sıkı tutulması amacıyla yeni hükümlü alınmayıp, diğer cezaevlerinden tehlikeli hükümlüler buraya nakledildi. 1934 Haziran’ında çeşitli yerlerden 196 tutuklu ve hükümlü bu kaçılması çok zor olan adaya taşındı.
Alcatraz Adası, birçok ünlü suçluyu “ağırlamıştır”. Bunlardan bazıları; Al Capone, Doc Barker, “makineli tüfek” George Kelly, “kuş adam” ya da Alkatraz Kuşçusu olarak bilinen Robert Stroud, Bonnie ve Clyde ikilisinin şoförü Floyd Hamilton ve Alvin Karpis gibi isimlerdi.
Hükümlülerin sayılarla isimlendirildiği Alcatraz’da çok basit temel gereksinimler dışında hiçbir ayrıcalık yoktu. Cezaevi kitaplığından yararlanmak için bile en az beş yıl sorun çıkarmayan bir mahkûm olma şartı aranıyor, aşırı akıntıyla çevrili adadan kaçışın çok zor olduğu hapishane koşulları, esir kamplarına benziyordu. Sığınma yeri, yemek, kıyafet ve sağlık yardımının dışında hiçbir şey verilmiyordu. Çoğu mahkum, günün 23 saatini hücresinde geçiriyordu. Ancak fırsat gelirse, dışarıya -temizlikçi olarak- bir saat kadar çıkabiliyorlardı. Ana binada kapılar ve pencereler, demir parmaklıklarla kapalıydı. Burada ve gözetleme kulesinde silahlı görevliler vardı. Adanın etrafı ise soğuk körfez suları ve bolca köpekbalığı ile çevriliydi. Şu sıralar turistik mekan durumunda olan Alcatraz’dan -hepsi başarısızlıkla sonuçlanan- 14 adet kaçma girişimi olmuştur.
Kaçışlar
14 Kaçma girişiminden birkaçı;
İlk Kaçma Olayı 27 Nisan 1936′da, Joe Bowers, görevi gereği çöp yakarken, adanın sınırındaki çite tırmanmaya başladı. İnmesi için yapılan ikazları reddedince, gözetleme kulesinden bir görevli tarafından vuruldu ve 20-30 metre yüksekten aşağıya düştü. Ağır yaralandı ve öldü.
16 Aralık 1937′da, Theodore Cole ve Ralph Roe, endüstri binasında hasır bölümünde çalışıyordu. Bir ara, penceredeki demir parmaklıkları törpüleyip kestiler. Oradan kaçıp, San Francisco Körfezi’nde kayboldular. Bu teşebbüs, şiddetli bir fırtına sırasında yapılmıştı ve körfezin dalgaları hızlı ve sertti. Çoğu kişi onların öldüğüne inanıyor.
14 Nisan 1943′te, James Boarman, Harold Brest, Floyd Hamilton ve Fred Hunter, endüstri binasında, iki görevliyi rehin aldılar. Pencereden kaçtılar. Görevlilerden biri, diğer görevlileri uyarabildi. Adadan uzaklara doğru yüzmekte olan Boarman, Brest ve Hamilton’a ateş açıldı. Hunter ve Brest tutuklandı. Boarman vurulmuştu ve görevliler ona ulaşamadan denizin derinliklerinde kayboldu. Cesedi bulunamadı. Başlarda, Hamilton’un denizde kaybolduğu sanılıyordu. Her nasılsa, iki gün boyunca sahil seridinde bir kayanın arkasında saklanmış. Hamilton endüstri binasına geri dönünce, görevliler tarafından yakalandı.
21 Mayıs 1941′de, Joe Cretzer, Sam Shockley, Arnold Kyle ve Lloyd Barkdoll isimli 4 mahkum, endüstri binasında çalışırken, görevlileri etkisiz hâle getirip rehin aldılar. Sonra demir parmaklıkları kesmeye çalışsalar da başaramadılar. Görevlilerden Paul Madigan(sonradan Alcatraz’ın 3. müdürü olan kişi), onları kaçamayacaklarına ikna etti. Onlar da teslim oldular.
31 Temmuz 1945′te, en dahice planlardan birini, John Giles, -askeri kıyafetlerin taşındığı- limanda çalışma avantajını kullanarak yaptı. Sonunda askeri üniformalardan bir tanesini yürüttü. Üniformayı giyerek, sakin bir şekilde, denize gemi indiren askerlerin yanına gitti. Gemiye usulca bindi. Kaybolduğu hemen anlaşıldı. Fakat gemi hareket etmişti. Ama ne yazık ki; gemi, Giles’in umduğu San Francisco’ya değil, bir başka adaya gidiyordu. Giles, karaya ayak basar basmaz, polisler tarafından Alcatraz’a geri postalandı.
11 Haziran 1962′de, Clint Eastwood’un ‘Escape from Alcatraz’ filmiyle şöhreti yakalayan bir kaçış olayı gerçekleşti. Bu çok ilginçti. Frank Morris ve John ve Clarence Anglin kardeşler, sessizce ve kimseye farkettirmeden hapishaneden kaçtılar. Şöyle ki; ‘Prison Break’ isimli popüler dizideki gibi burada da hücre duvarında bir delik açıyorlar ve bu delik, bitişinde demir parmaklıklar olan bir koridora çıkıyor. Yol hazır,Farkedilmemek içinde,kendi maketlerini yapıyorlar. Hem de gerçek saçlarını da kullanarak. Yatağa yatırıyorlar maketleri, üstlerini de örtüyorlar.Koridordan havalandırmaya tırmanıyorlar. Buradaki demir çubukları büküp, çatıya çıkıyorlar. Su borularına tutunarak aşağıya iniyor ve kayıplara karışıyorlar.
Kaçışın ardından aramalar sonuç vermedi. Bir kaç hafta sonra, çok tahrip olmuş ve kimlik tespiti yapılamayacak bir ceset bulundu, mahkum kostümlü.Bugün bile Frank,John ve Clarence`ye ne olduğu belirsizdir.
Hakkında
Adanın cezaevi olarak kullanıldığı süre içinde 29 yılda 34 mahkûm 14 ayrı kaçma girişiminde bulundu. 23’ü yakalandı, ikisi boğularak, sekiz hükümlü öldü, yakalanamayan sadece beş kişi kaldı.
1946 yılında yaşanan isyan girişimi kanlı bastırıldı: iki gün süren çatışmalarda üç hükümlü, iki güvenlik görevlisi öldü, 18 görevli yaralandı. Yakalanan üç hükümlüden ikisi gaz odasında ölümle cezalandırıldı. 1962 yılında gerçekleşen son kaçış olayında, kaçak hükümlülerin yakalanamamış olmasının sonucunda aynı yıl cezaevi kapatıldı, hükümlüler başka yerlere nakledildi.
2005 yılında Johnny Wilson adında dokuz yaşında bir çocuk, Katrina Kasırgası kurbanlarına yardım için para toplamak amacıyla “kaçılamaz” denilen Alcatraz adasından San Francisco’ya iki saatten az bir sürede yüzerek geçti.
2008 Şubat ayında Alcatraz Cezaevi’nin yıkılması için yapılan referandum, San Francisco’lu seçmenlerin % 72’lik oy oranıyla reddedildi.
Bugün Alcatraz Adası ve Alcatraz Hapishanesi, yılda 750 bin ziyaretçinin gittiği bir müze ve 1982 yılından beri Golden Gate Ulusal Dinlence Bölgesi’nin bir parçası olarak kullanılmaktadır.
Alkatraz Adası ve Cezaevi’yle ilgili olarak IMDb kaynaklarına göre 19 sinema filmi çekilmiştir.