Savaş ve vatan denilince Türk insanının üstüne tanıyacak yoktur herhalde. Türk tarihi bugün halen tüm dünya tarafından ibretlik olan kahramanlık destanlarıyla doludur. Çünkü Türk askerinin vatanına olan aşkı hiç bir millette yoktur. Savaş ve vatan denilince her şeyden vazgeçip ölüme koşan bir millet daha yoktur herhalde şu dünyada. Türk dünyasının verdiği savaşlar, destanlar ve zaferler tarihin sayfalarına tane tane yazılıyorken ortaya çıkmış gönlünü aşkını vatanına adayan bir kahramandır Albay Reşat Çiğiltepe.
Albay Reşat’ın doğumu İstanbul’a dayanmaktadır. Türk edebiyatında oldukça çok duyduğumuz Ziya Paşanın oğludur kendisi. 1896 yıllarında Harp okulundan mezun olan Albay Reşat, o zamanlarda Türk’ün verdiği vatan mücadelesinde pek çok savaşta bulunmuştur. Pek çok savaşta verdiği onur mücadeleleri, kayıtsız vatan sevgisi ile dolu yüreği ile Paşa Mustafa Kemal tarafından pek çok kere taktir edilmiştir. Başarılı bir komutan olan Albay Reşat Çiğiltepe tarihinin en büyük sınavını soy adında yazan tepede vermiştir.
Büyük Taarruzun Türk Ulusu için değerinin ve öneminin çok olduğu Çiğiltepe’yi o zamanlar Yunanlılar’dan kurtarılması gerekiyordu. Bunun için Mustafa Kemal Paşa o zamana kadar pek çok savaşta kazandığı zaferlerden ötürü Albay Reşat Çiğiltepe‘yi görevlendirmiştir. Tepenin önemini komutan kadar iyi bilen Yunanlılara karşı amansız bir savaş verecektir. Tarih 1922 yılı 27 Ağustos sabahını gösterdiği vakit Albay Reşat’ın komuta ettiği 57. Tümen tepeyi kuşatmıştır. Ve bu tepeyi düşman askerlerinden kurtarmak için savaş vermektedir. İşte o sırada Mustafa Kemal Paşa ile bir telefon görüşmesi olacaktır. Bu telefon görüşmesi başlayacaktır ancak son bulmayacaktır.
Saat 10.30: Mustafa Kemal Paşa: ” Reşat Bey, bu önemli tepeyi ne zaman alacaksınız?”
– Komutanım, yarım saat sonra alacağız.
– Başarılar diliyorum.
Diye bir konuşma geçmiştir. Yarım saat sonra alınacağına ilişkin bir konuşma geçmiştir.
Saat 10.45: Mustafa Kemal Paşa: ”Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede, çok önemli.”
– Komutanım tepeye düşman bir tümen yığmış direniyorlar. Ama alacağız komutanım, mutlaka alacağız
Ve sonrasında o hüzünlü haber alınır. Mustafa Kemal paşanın konuşma ardından hüzünlendiği bir haber ile sarsılır.
Saat 11.00 Mustafa Kemal Paşa: ” Reşat Bey’i istiyorum.”
– Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum, komutanım:
– Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım.
İşte bu kelimeler Mustafa Kemal Paşanın göz yaşlarını tutamamasına sebep olur. Tabi bu konuşmayı okuyanların da.
Mustafa Kemal Paşa’nın gözlerinden yaşlar boşanır:
– Allah rahmet eylesin, Reşat Bey büyük bir vatanseverdir.
İşte bu konuşmadan tam 45 dakika sonra o tepe alınır. İşte o 45 dk için Albay Reşat komutan hayatına son vermiştir. Sırf yarım saat dediği için ve o yarım saat içinde alamadığı ve onuru için verdiği sözü tutamadığı için.
11.45’te Başkomutanın telefonu çalar:
– Çiğiltepe alınmıştır komutanım. Yüzlerce ölüsünü bırakan düşman Sincanlı Ovası’na doğru kaçmaktadır, arz ederim.
