Dengeli beslenmek isteyen ancak bunun için hangi besinleri tüketmesi gerektiğini bilemeyen pek çok kişinin son dönemlerde araştırdığı şeylerden bir tanesi alabaş otu. Yumru şeklinde olan bu bitkinin ana vatanı tam olarak bilinmemektedir. Gerek tat gerekse şekil bakımından şalgama benzeyen alabaş otu Kuzey ve Orta Avrupa ile Amerika’da sıklıkla tüketilmektedir. Lifli bir sebze olan alabaş yalnızca vitamin bakımından değil, potasyum, sodyum ve kalsiyum bakımından da zengindir. Vücuttaki iyonu emme özelliği bulunduğundan dolayı kişiler eğer ki haftada birkaç kere bu sebze ile birlikte iyotlu tuz tüketmelidir. Yoksa bu kişilerde tiroid sorunu baş gösterecektir.
Süt üretiminin attırılması, sinir sistemi hastalıkların tedavisi, öksürük ve bronşit hastalıklarının tedavisinde de alabaş otu kullanılmaktadır. Antioksidan özelliğine sahip olan maddeleri bünyesinde barındırmasından dolayı bu sebzeyi tüketen kişilerin vücutlarında kanser hücrelerinin oluşumu, felç geçirimi, katarakt ve kalp hastalığı gibi durumların meydana gelme riskleri de ciddi anlamda azalacaktır. Potasyum içeriğinden dolayı yüksek tansiyonu düşürmekte ve tansiyonun dengelenmesini sağlamaktadır. Fazla kiloları olan ve bunun için de diyet yaparak kilosunu dengelemek isteyen kişiler de yine alabaş otunu kullanabilirler. Yüksek lif oranı ile birlikte bu sebzeyi tüketen kişiler uzun süreler boyunca tok kalıyorlar. Üstelik düşük kalorili olması sayesinde de dikkatli olarak bu sebzenin tüketilmesi sonrasında kişiler kilo kontrolünü sağlayabiliyorlar.
