Türkiye’nin her yerinde yetişen ağaçlardan bir tanesi olan çınar ağacı, kalın gövdeli ve uzun ömürlüdür. Genelde pek çok insan bu ağacın kozalaklarını ve kendisini kullanmayı tercih etse de son dönemlerde çınar yaprağının faydaları da ortaya çıkmaya başladı. Bu yaprakların özellikle de kemik ve eklem sağlığına ciddi faydaları bulunmaktadır. Kireçlenme sorunu bulunan kişiler bu yaprakları kullandıklar zaman ciddi anlamda rahatlayacaklardır. Vücuttaki ödem ve şişliklerin nasıl giderileceğinin bilinmediği durumlarda da yine devreye çınar yaprakları girer. Yapılan araştırmalarda da görülebileceği üzere yanıklar ve yanıkların beraberinde getirmiş olduğu sorunlar da yine çınar yaprağının kullanılması ile birlikte kısa sürede ortadan kaybolacaktır.
Kurumuş olan çınar yaprağı kaynatılıp suyun ılınması beklenirse ve bu su yanık bölgelere tatbik edilirse yaralar ortadan kaldırılmış olacaktır. Son dönemlerde insanların büyük bir kısmının yaşamış olduğu sorunların başında diş ve diş eti problemleri gelmekte. Diş ağrısı yaşayan ve bunu nasıl gidermesi gerektiğini bilemeyen kişiler de yine çınar yaprağını kullanarak bu sorunlarından kurtulabilirler. Epilepsi krizlerinin şiddetini azaltmak için ne yapması gerektiğini bilemeyen kişiler günümüzde artık çınar yaprağından faydalanabiliyor. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki çınar yapraklarının kaynayan klorsuz suda kısa süre bekletilmesi sonrasında içilmesi durumunda ciddi anlamda etkileyici sonuçlar elde edilebilecektir. Bunun yanı sıra saç ve saç derisi ile alakalı sorunlar da yine çınar yaprağı ile ortadan kaldırılabilmektedir.
Saç derisinin kuruması sonrasında ortaya çıkan kepek gibi pek çok farklı durum sonrasında insanlar her ne kadar birbirinden farklı şeyleri kullanmak isteseler de çözüm aslında oldukça basit. Çınar yaprağının düzenli olarak kullanılması demek, kepek başta olmak üzere saçlar ile alakalı birçok sorunu da ortadan kaldırmış oluyor. Çınar yaprağı kullanılırken her zaman verilen reçeteye uygun olarak hazırlıkların yapılması gerekmektedir. Bazı durumlarda bu yapraklar kendi başlarına rahatlıkla kullanılırken bazı durumlarda ise farklı bitkiler ile karıştırılması gerekmektedir. Böylece yapılacak karışım sorunun tam olarak çözüme ulaştırmasını sağlayacak ve insanlar da karşılarına çıkan sorunları ilaç kullanmadan çok daha doğal yollar ile giderecektir.