Manda kelimesi Fransızca ‘’mandat’’ kelimesinden gelmiştir.Türkçe de yetki,görev anlamına gelir.1.Dünya Savaşı’ndan sonra Wilson İlkeleri çerçevesinde ortaya çıkmıştır.Güçlü devletler savaşından ardından bazı ulusların bulundukları bölgelerdeki kendi topraklarını yönetemeyeceklerini öne sürmüşlerdir.Bunun sonucunda Milletler Cemiyeti adına güçlü ülkelere az gelişmiş ülkelerin kendi kendini yönetecek düzeye eriştirilmesi için görev verilmiştir.Böylelikle manda rejimleri oluşmuştur.
Himaye kelimesi koruma,gözetme,esirgeme,koruyuculuk,gözetim anlamına gelmektedir. Fransızcadaki karşılığı ‘’protektora’’dır.Bu terim ilk kez 19.yüzyılda kullanılmaya başlansa da daha geçmişe dayanan bir ilişkidir.Himaye uluslarası ilişkilerde bulunan hukuksal bir rejimdir.Kısaca açıklamak gerekirse güçlü devletlerin zayıf devletleri koruma altına almasıdır.Buradaki koruma zayıf devletin sömürülmesini ve işgal edilmesini önlemektir.
Bu iki hukuksal rejim çoğunlukla karıştırılmaktadır.Ancak aralarında büyük farklar mevcuttur.bu farkları maddelendirirsek:
1)Mandater rejimde Miiletler Cemiyeti adına vekalet söz konusu iken himaye rejiminde doğrudan koruyuculuk vardır.
2)Mandater rejimde kabul edilmiş sözleşmelere göre hareket edilirken himaye rehiminde belirginlik yoktur keyfi görünmektedir.
3) Mandater rejimde genellikle belirli bir süre varken himaye rejiminde aksine genellikle belirli bir süre yoktur.
4) Manda rejiminde ülkelerin kendilerini yönetebilmesi için eğitim söz konusu iken himaye rejiminde dışarıya karşı koruma söz konusudur.
5) Mandater rejimde mandacı devletler her sene Milletler Cemiyetine rapor verirken himaye rejiminde hesap verme gibi bir durum yoktur.
Genel bir sonuca varmak gerekirse,bu iki rejim de savaşların ardından ortaya çıkmıştır.Güçlü devletlerin sömürgecilik faaliyetlerine uydurdukları kılıftan başka bir şey değildir.Güçlü devletler bu rejimlere dayanarak zayıf devletlerden faydalanmışlardır.Güçsüz devleti eğitmek veya korumak adı altında tarih boyunca güçlerine güç katmışlardır.